Ondokuz Mayıs Üniversitesi (OMÜ) Ali Fuad Başgil Hukuk Fakültesinin kuruluşunun 10. yılı sebebiyle düzenlenen kutlama töreninde, Ankara Hacı Bayram Veli Üniversitesi öğretim üyesi Prof. Dr. İzzet Özgenç, "Yaptırım Teorisi ve İnfaz Siyaseti" konulu bir konferans verdi.
Fakültenin Konferans Salonunda düzenlenen kutlama törenine; Rektör Prof. Dr. Sait Bilgiç, Çarşamba Belediye Başkanı Hüseyin Dündar, Çarşamba ilçesi Cumhuriyet Başsavcısı Gültekin Bülbül, Ali Fuad Başgil Hukuk Fakültesi Dekanı Prof. Dr. Hasan Tahsin Keçeligil, İletişim Fakültesi Dekanı Prof. Dr. Niyazi Usta, akademisyenler ve öğrenciler katıldı.
"Fakültemiz gelişiyor, eğitim kadromuz güçleniyor"" Açılış konuşmalarıyla başlayan törende Ali Fuad Başgil Hukuk Fakültesi Dekanı Prof. Dr. Hasan Tahsin Keçeligil, Fakültenin kuruluşunda emeği geçenleri saygıyla andığını ifade ederek şöyle devam etti: "Fakültemiz yeni bir fakülte ve hızlı bir gelişme süreci içerisindeyiz Bu süreç zarfında eğitim kalitemizi her yönüyle güçlendirmeye çalışıyoruz. Genç, dinamik bir eğitim kadromuz var ve sayıları her geçen gün artıyor. Önümüzdeki dönemde de aramıza yeni öğretim elemanları katılacak ve kadromuz daha da güçlenecek. Tüm gayemiz öğrencilerimize nitelikli bir eğitim ortamı ve programı sunarak onları hayata hazırlamak."
Hukukun insan hayatındaki tartışmasız önemine de dikkat çeken Dekan Hasan Tahsin Keçeligil "Hukuk günlük hayatımızda ve her türlü ilişkimizde var. Dolayısıyla hepimizi ilgilendiriyor. Hukuk her şeyin üstünde bir kavram ve bir ülke için elzem. Devletin ayakta kalması, ülkenin bölünmez bütünlüğü ona bağlı. Hukukun üstünlüğünün sağlandığı ülkelerde; temel hak ve özgürlüklerin, insan haklarının korunmasının hukuka bağlı olduğunu ve adaletin önemli olduğunu biliyoruz." dedi.
"Fakültemizde iyi hukukçular yetişecek" Ali Fuad Başgil Hukuk Fakültesinin bulunduğu kampüsün kurulmasında desteğini esirgemeyen Mustafa Kemal Güneşdoğdu'yu rahmetle yâd eden Çarşamba Belediye Başkanı Hüseyin Dündar ise "Bu kampüste kurulan fakülteler ve meslek yüksekokulu hayırseverlerin de yardımıyla kuruldu. Biz de Çarşamba Belediyesi olarak 10. yıldır kampüsün kurulum ve gelişme aşamalarının içerisindeyiz. Hukuk Fakültemiz inşallah daha da gelişerek iyi hukukçular yetiştirecek. Çünkü hukuk çok önemli ve her şey adalet temeli üzerinde yürüdüğünde gelişiyor, anlamlı oluyor. Bu temennilerle Fakültemizin 10. yılını kutluyor, hayırlı olmasını diliyorum." ifadelerini kullandı.
"Öğretim üyesi sıkıntımız her geçen gün giderilmekte" Anlamlı bir günde bir araya gelmekten duyduğu memnuniyeti ifade eden Rektör Prof. Dr. Sait Bilgiç de "Hukuk Fakültesinin kurulma kararının alındığında Rektör Yardımcısı olarak Senato üyesiydim. O günün üzerinden 10 yıl geçmiş. 10 yıl, bir fakülte için çok uzun bir zaman değil ama bu zaman içerisinde ne sıkıntılar yaşandığını biliyorum. Bugün gelinen noktaya bakıldığında ise Fakültenin iyi bir durumda olduğunu söyleyebiliriz. Öğretim üyesi sıkıntımız her geçen gün giderilmekte ve aramıza yeni yetişmiş akademisyenler katılmakta." diye konuştu.
Kutlama töreninde konferans veren Prof. Dr. İzzet Özgenç'in çok kıymetli ve önemli bir akademisyen olduğunun altını çizen Rektör Sait Bilgiç "Kendisini dinlemek büyük bir şans ve bugüne daha da anlam katıyor. Hepinize katılımınızdan dolayı teşekkür ediyorum. Fakültemizin nice 10 yıllarda ülkemize hizmet edecek genç hukukçular yetiştirmesini temenni ediyorum." sözleriyle konuşmasını tamamladı.
Açılış konuşmalarının ardından eski Yükseköğretim Kurulu (YÖK) Başkan Vekili ve Ankara Hacı Bayram Veli Üniversitesi öğretim üyesi Prof. Dr. İzzet Özgenç,"Yaptırım Teorisi ve İnfaz Siyaseti" konulu bir konferans verdi. Aynı zamanda günümüz Türk Ceza Kanunun Redaktörlüğünü de yapan Prof. Dr. İzzet Özgenç, hangi eylemlerin ceza hukuku kapsamında suç sayılabileceği, ceza hukuku uygulamaları ve infaz sistemi hakkında bilgi vererek görüşlerini paylaştı.
"Ceza hukukunun amacı suçluyu yeniden topluma kazandırmaktır" Her haksız eylemin ceza hukuku kapsamında suç sayılamayacağına işaret eden Prof. Dr. İzzet Özgenç "Hangi fiilin suç sayıldığı ve ceza hukukunun sorumluluğunda olduğunun iyi tespit edilmesi lazım. Kişinin eyleminin suç sayılması için ceza hukuku kapsamında kusurlu adledilmesi gerek. Herkesin hukukun icaplarına uygun davranma imkânı ve davranışlarını buna göre belirleme zorunluluğu var. Hepimiz insan onuruna saygılı olmak ve kimseye hakaret etmemek zorundayız. Kusurluluk halinin ise iki farklı durumu var. Birincisi ceza hukukuna tabi tutulup tutulmayacağı ikincisi ise ceza hukuku sorumluluğundaysa cezanın ölçüsünü belirlemek." dedi.
Ceza hukukunun öncelikli amacının suçlunun cezasının farkında vararak pişman olması ve topluma yeniden kazandırılması olduğuna dikkat çeken İzzet Özgenç "Ceza hukukunun uyguladığı yaptırım sonucunda mağdurun mağduriyetinin giderilmesi de esastır. Kişi işlediği suç sonucunda yoksunluğa mahkum edilerek etkin pişmanlık duyması amaçlanır. Daha sonra da topluma yeniden kazandırılması sağlanmaya çalışılır. Tehlikelilik durumunda ise tehlikeyi mümkün olduğunca azaltacak yaptırımlar uygulanır." şeklinde konuştu.
"En fazla infaz kurumuna sahip ülkeyiz" Türkiye ve Türkiye nüfusuyla mukayese edilebilecek ülkelerin infaz kurumları hakkında da bilgiler ve sayısal veriler paylaşan Prof. Dr. Özgenç "İnfaz kurumlarının doluluğuna ve nüfusa oranla tutuklu kişi sayısına bakıldığında ABD, Rusya, Türkiye ve İran'da veriler hayli yüksek. Japonya ve Almanya gibi ülkeler ise iyi örnekler. Örneğin Türkiye'de 347 kişiden biri infaz kurumundaysa Japonya'da bin kişiden biri infaz kurumunda. Ayrıca Türkiye ceza infaz kurumlarında en fazla tutuklu bulunduran ülke konumunda. 208 bin 790 kişilik kapasiteyle de en fazla infaz kurumuna sahip ülkeyiz. Bizim yeni infaz kurumu inşa etmeye ihtiyacımız yok, yeni bir infaz sistemi kurmaya ihtiyacımız var. İnfaz kurumu kapasitemizi düşürmemiz lazım." diye konuştu.
"İnfaz kurum kapasitesinin düşürülmesi için denetimli serbestlik sistemi geliştirilmeli" İnfaz kurumu kapasitelerinin düşürülmesi için 4 yıldan az cezalar için denetimli serbestlik sisteminin geliştirilmesi tavsiyesinde bulunan Özgenç sözlerinin devamında şu ifadelere yer verdi. "Denetimli serbestlikten yararlanan insanları sadece kamu gücüyle denetleyemeyiz. Bunun için dünyanın çeşitli yerlerinde de uygulanan yöntemler var. Vakıflar, dernekler gibi sivil toplum örgütlerinden yararlanılabilir ya da güvence verebilecek gönüllü bir kişiye mahkum zimmetlenebilir."
Konferansın sonunda katılımcıların sorularını yanıtlayan Prof. Dr. İzzet Özgenç'e Rektör Prof. Dr. Sait Bilgiç fidan sertifikası takdim ederken Çarşamba Belediye Başkanı Hüseyin Dündar da Ali Fuad Başgil'in fotoğrafının yer aldığı bir tablo hediye etti.
Toplu hatıra fotoğrafının çekilmesinin ardından kutlama töreni sona erdi.